işte hepsi |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hepimizin hayalleri vardır…Gerçekleştirmek uğrunda;her şeyi yapabileceğimiz, uğruna tüm zorluklara göğüs gereceğimiz ve hayallerimizin üstünü çizmek isteyenleri tüm gücümüzle alt etmek adına her şeyi yapabileceğimiz hayallerimiz…Çalışırız, çabalarız, fedakarlıklar yaparız düş dünyasında temelini kurduğumuz hayallerimizi gerçek dünyaya taşımak için…Bazen yoruluruz ama öylesine bağlanmışızdır ki bu hayallerimize, gerçekleştirmek uğrunda gözümüz hiç bir şey görmez…
Eren Bakıcı, Gülçin Ergül, Yasemin Yürük ve Cemre Kemer’in de bir hayali vardı…Dans etmek, şarkı söylemek, sahneye çıktıklarında isimlerini haykıran milyonlarca insanı görmek ve tüm bunları tek çatı altında başarmak…Zorlu günler geçirdiler, yoruldular, belki canları acıdı, belki de başaramayacaklarını düşündüler; ancak hiçbir zaman vazgeçmediler ve başardılar… Eren Bakıcı, Gülçin Ergül, Yasemin Yürük ve Cemre Kemer birleşerek HEPSİ’yi oluşturdu…Herkesin gönlünü kazandılar, özgürce düşünecek yaşa gelmemiş çocuklar tarafından dahi idol olarak kabul edildiler, herkesi farklı olduklarına inandırdılar…Çalışmanın, fedakarlığın karşılığını Türk Milleti’nin sevgisini kazanarak aldılar…Türk Milleti ile sınırlı kalsa iyi, isimlerini yavaş yavaş tüm dünyaya yaymayı başardılar…HEPSİ grubunun farklı olduğunu sadece fanları değil, farklı merciler de kabul etti, öyle ki eğitim kurumları tarafından HEPSİ grubunu tanıtan, onları anlatan ders kitapları bastırıldı…
Hepsi grubu kendini tanıtmaya başladığı günlerde onları sevenler, destekleyenler ve fan olamaya aday olanlar birbirleriyle sıkıca kenetlendi ve tüm zorluklara birey olarak değil, HEPSİ grubu fanları olarak göğüs gerdiler…En az Hepsi grubu üyeleri kadar Hepsi fanları da birbirlerine çözülmez bağlarla bağlıydı…
Ta ki gün gelip de yürekleri ağza getiren, herkesi şaşkınlık içerisinde bırakan, kimini üzen, kimini sinirlendiren Gülçin Ergül’ün ayrılış haberi duyuluncaya kadar…
Bir zamanlar HEPSİ fanları olarak mevcut olanlar bugünlerde ‘Gülçin Ergül fanı’ ve ‘Eren’li Yasemin’li Cemre’li HEPSİ fanı’ olarak bölünmüş durumda…Bu durum içler acısı bir tabloyu gözler önüne seriyor…Eskiden, Hepsi sizin için ölürüm diyenler; son zamanlarda Hepsi grubuna; Gülçin olmadan siz bir hiçsiniz, Gülçin Ergül için de senin için ölürüm diyenler; son zamanlarda Gülçin Ergül’e; sen tek başına bir hiçsin diyecek kadar bölünmüş durumda…Peki bu olayın sorumlusu kim, önceden Hepsi grubuna destek vermek adına birbirlerinin ellerini sıkıca tutan bu fedakar fanlar neden son günlerde birbirlerine düşman oldular…
Birbirlerine karşı düşman olanlar sadece Hepsi fanları değil…
Bir zamanlar yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, herkesi imrendiren dostluk bağına sahip olan ve herkes tarafından örnek alınan bu kişiler nasıl olurda şuanda birbirlerine düşman olurlar!Dostluğun, paylaşımın yaşanan güzel günlerin hiç mi hatırı yok…Bu kadar kolay mı gitmek…Gülçin sana soruyorum; gidiyorum demek bu kadar kolay mı, Eren, Yasemin, Cemre size soruyorum; yolun açık olsun demek bu kadar kolay mı?Fanlara anlatılmayan, kameranın arkasında kalan bilgiler var mı bilmiyorum, tek bildiğim bu kadar kolay olmaması gerektiği…Tek bildiğim kendinize aşık ettiğiniz milyonlarca 10-15 yaşındaki çocukların; sizin arkanızdan, ayrılmayın bunu bize yapmayın, sizin için ölürüm yeter ki ayrılmayın dedirtmeye hakkınız olmadığı…Ne Gülçin’i suçluyorum ne de Eren, Yasemin ve Cemre’yi…Herkesin kendine göre doğruları var bunun bilincindeyim, Gülçin’i hala seviyorum, Eren’i Yasemin’i ve Cemre’yi hala seviyorum…Bilincinde olduğum bir şey daha var o da şu: 15 yıllık arkadaşların şuan da birbirlerine karşı kin beslememesi gerektiği…Kızların dördü de bir karar almadan önce, ilk olarak fanlarını düşünmeliler…Kendilerini, diğerleri gibi magazin dünyasının büyüsüne kaptırmadan dostluklarını zedeleyecek kararlar almamaları gerektiği…Bazen paradan güçlü şeyler vardır…Arkanda, ne yaparsan yap seni destekleyecek bir ordunun yer alması, 4 kişiden birinin ayağı takılıp yere düştüğünde ordunun içinden birinin gelip düşen kişiye elini uzatıp güven veren sıcak bir gülümseme bağışlaması gibi…
Ben bu gülümsemeyi vermeye hazırım..♥♥♥♥..
Hiçbir şey için geç değildir…
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|